UEFA Avrupa Liginde E grubunda ülkemizi temsil eden sarı kırmızılılar grup aşamasını namağlup lider bir şekilde tamamlarken play off turunu bay geçerek son 16 turunda doğrudan bulunma hakkı kazandı. Galatasaray grup aşamasında kalesinde yalnızca 3 gole izin verdi ve 7 kez de rakip fileleri havalandırmayı başarırken önemli bir başarı elde etti.
Hem türk hem de yabancı futbol severlerin yanı sıra Avrupa futbol camiasındaki futbolun içinde bulunan isimlerinde takdirini kazandı.
Bunlara rağmen Galatasaray süper lig maçlarında 17 maçta 6 galibiyet alırken 6 kez de berabere kaldı ve 5 kez sahadan mağlubiyet ile ayrıldı. Oynanan 17 maçta 22 kez rakip fileleri havalandırırken 21 kez de kalesinde gol gördü. Bu istatistiki tabloyu göz önüne aldığımızda Galatasaray UEFA Avrupa Liginde gösterilen performansın tamamen tersi ve gece ile gündüz kadar farklı sonuçlar elde etti.
Sarı kırmızılı ekip son 6 maçlık periyotta 4 maçtan beraberlik ile ayrılırken 2 maçtan da mağlubiyet ile ayrıldı. Aldığı bu olumsuz sonuçlar ile birlikte lider Trabzonspor’un 18 puan gerisinde kaldı ve şampiyonluk adına umutları tüketti. Trabzonspor’unda başarılı oyunu göz önüne alındığında şampiyonluk yarışında başka bir takıma fırsat verecekmiş gibi gözükmüyor. Hal böyle olunca UEFA’nın Avrupa kupalarına katılmak adına ligde ilk 4 sırayı ya da Ziraat Türkiye kupasını kazanmayı hedef haline getirmek daha realisttik olur.
Galatasaray’ın Kötü Gidişinde Kendi İçindeki Aktörler
İlk olarak en yetkili taraftan başlayalım. Yönetim göreve ilk geldiğinde Galatasaray’ın hakkını savunacağını hocanın sadece sahanın içerisine odaklanacağını ve kulübün hakkını savunmak için kendilerinin çalışacaklarını ifade etmiş ve hatta vaat olarak sunmuştu.
Bunun yanı sıra TFF ile temiz sayfa açılmayacağını ifade etmiş ve değişmeleri gerektiğini bu düzeni değiştireceklerini söylemişti. Takım hakkında spekülasyonlar ortaya atıldığında bile düzgün açıklamalar yapılmazken yönetimin göreve geldiği ilk dönemdeki etkinliğinin aksine son dönemlerde iyice sessiz kaldılar ve taraftarın tepkisini aldılar.
Teknik Heyete gelecek olursak Galatasaray’da Fatih Terim öncelikle teknik heyetindeki yardımcılarının daha vasıflı daha bilgili ve bir takımı yönetme anlamında daha becerikli isimlerden takıma antrenör olarak daha çok şeyler katacak isimlere ekibinden yer vermesi gerekiyor.
Ayrıca takımdaki Feghouli ve Babel gibi hiçbir şey katmayan isimlerin şans bulmalarının anlamı yok. Şampiyonluk umutları azalmışken yapılanmaya gidilen kadroda genç oyunculara daha çok fırsat verilip en azından gelecek sezonun iskeletini oluşturmak ve form tutturmak için sahaya sürmesi gerekiyor.
Oyuncular için ise sahaya daha çok odaklanmaları gerektiği saha içinde kendilerini göstermek istemeleri oldukça normalken bunun bir takım oyunu olduğunu unutmadan birlikte çalışıp takım arkadaşları için mücadele etmeleri gerekiyor.
Bazı oyuncuların son tercihlerde bencil olmaması gerekiyor. Galatasaraylı oyuncular üretmekte sorun yaşamıyor rakip kale ağzına gelindiğinde pas tercihlerinde ya da şut tercihlerinde oldukça kötü tercihlerde bulunmasının yanı sıra üretmesine rağmen oldukça kötü bir bitiricilik istatistiğine sahip. Ligdeki takımların ürettikleri pozisyon ve attıkları gol sayılarını aşağıdaki şekilde verebiliriz.
Önemli bir söz var bencillik ve oyuncuların takımları için oynaması adına. Futbolcu formanın önündeki isim için oynarsa formanın arkasındaki ismi kimse unutmaz.
Galatasaray’ın Kendisi Dışındaki Aktörler
Hakemler ve PFDK son olarak İstanbul Başakşehir maçında bile hakem Zorbay Küçük Galatasaraylı futbolcuları kışkırtacak ve onların üzerine gidecek şekilde oyuncularla hem argo hem de haddini aşacak şekilde kinli bir şekilde konuşması oyunculara sarf ettiği sözcüklerin durumuna bakıldığına.
Çaykur Rizespor maçında hata yapan hakemlerin haftalardır maç yönetemezken Galatasaray’ın canını yakan hakemlerin ise hiçbir ceza almadan maçlara çıkmaya devam etmesi.
VAR hakemlerinin ise Galatasaray avantaj sağlayabilecek Penaltı ya da Kırmızı kart pozisyonlarında devreye girmiyor olması ve hiçbir müdahale etmiyor olması özellikle son 1 – 2 aylık periyotta defalarca penaltı ve kartlık pozisyonlara müdahale etmeyip hakemlerin Galatasaraylı oyunculara kart gösterirken bile takındıkları tavır ve vücut dili gaddarca olması Galatasaray’ın maç sonuçlarına doğrudan etki ediyor.
PFDK ise herhangi bir Galatasaraylı isim bir şey yaptığında cezalar üst sınırdan verilirken başka takımlarda alt sınırında altından veriliyor.
Örneğin sergen yalçının sahaya girip küfrettiği maçtan sonra 1 maç ceza alırken fatih terim sadece sahaya girdiği için haftalardır tribünde oturuyor. Marcao takım arkadaşının boğazına sarılma gibi saldırganca bir tavır sergilediğinde 8 maç ceza verilirken İrfan Can Kahveci bir rakip oyuncuya yaptığında aynı maddeden sevk edilip bu maddenin ceza sınırlarının 5 – 10 maç arasında iken 2 maç ceza verilmesi.