Şampiyonlar liginde ülkemizi temsil eden Beşiktaş, C grubu 3. Maçında kendi evinde Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon ile karşı karşıya geldi.
Avrupa kupalarında yoluna devam etme adına ölüm kalım maçı denebilecek maçlardan biri olma önemine sahipti. Fakat temsilcimiz Beşiktaş, rakibi Sporting Lizbon karşısında mağlup oldu.
Beşiktaş’ın Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon karşısında 1-4’lük bu mağlubiyetinin sebepleri, iki takımın saha içindeki yerleşimi ve oyun planı gibi skora etki eden durumları inceleyip Beşiktaş – Sporting Lizbon maçını değerlendirelim.
Temsilcimiz Beşiktaş’ın ve Sporting Lizbon’un Maça Başlama Planı

Portekizli konuk ekip, savunmada üçlü dizilişi kullanan ve bunların önüne süpürücü ve kesici özellikleri olan iki pivot orta saha ile sahaya çıkmayı tercih etti.
Savunmanın ortasında sol ayaklı tecrübeli stoper Feddal oynuyor, sol stoperde ise sağ ayaklı olmasına rağmen Coates ve sağ stoperde ise genç sol ayaklı stoper Gonçalo Inacio görev aldı. Normalde teknik direktörler stoperlerini ters ayakta kullanmayı pek tercih etmez çünkü hem topu kontrol ettikten sonra topu kullanmakta sorun yaratırken hem de rakibi savunmak istediğinde ters ayaklı olmak sorun yaratabilir.
Fakat bu duruma Ruben Amorim’in çözümü ise sahayı genişleterek tecrübeli stoperi Coates’i ön bölgeye yaklaştırarak orta saha ve savunma hattını birbirine eklemlendirmeyi planlayan konuk ekipte oyuncular bunu sahaya yansıtmayı başardı.
Bu başarıda kilit rollerden biri de Sporting Lizbon’un iki orta sahasının da hem çevre kontrolünün iyi olması hem de ayaklarına hâkim olmaları topu olumlu kullanma adına ellerini güçlendiren bir etmen.
Teknik direktör Sergen Yalçının rakibin bu savunma ve orta saha kurgusuna karşı en uçtan başlayan savunma kurgusu ile cevap verdi.
Her planın olumlu ve olumsuz yönleri olduğu reddedilmez bir gerçek. Teknik adam Sergen Yalçın ve ekibi rakibin hem orta sahasına hem de savunma hattını önde karşılayarak bire bir eşleşmeler ile rakibe pres uygulamaya ve rakibin topu rahat kullanmasına izin vermeyecek bir plan ile maça başladı.
Teknik direktör Sergen Yalçın’ın bu planı sonuç verdi ve kazanılan toplar ile rakip kaleye sokulmaya çalışan Beşiktaş bir pozisyonda topu tekte şut olarak kullanırken bir pozisyonda da Ghezzal pozisyona girdi ve iki kez rakip kalede şansını denedi.
Fakat işte bahsettiğimiz olumsuz yön ise bu noktada başlıyor. Beşiktaş’ın kadrosundaki oyuncu profilleri bu önde adam adama baskıyı çok uzun süre yapabilecek dinamizm ve tempoya sahip olan oyuncular değil.
Önde Baskıya Amorim’in Cevabı ve Ortaya Çıkardığı Zaaf

Beşiktaş kadrosuna baktığımızda hücum hattını oluşturan oyuncuların profilleri daha çok rakip kaleye yakın oynamayı seven, belirli bir yaşın üzerindeki ve skor katkısı yüksek oyunculardan kurulu. Hal böyle olunca defansif meziyetleri çok gelişmemiş, yaşı ilerlemiş oyuncular ile belirli bir süre tempolu bir şekilde önde baskı yaptı.