Günümüz futbol dünyasının en önemli iki teknik adamı, devrimcisi Pep Guardiola ve Jürgen Klopp aralarındaki çekişmeli ama nazik rekabetle futbolseverlere futbol tarihinin en keyifli yıllarını yaşatıyorlar belki de. Biri İspanyol ve biri Alman iki teknik adam Premier Ligi dünyanın çekişmeli en zevkli ve en çok izlenen ligine çevirmiş durumdalar, tabii bir farkla; rekabet yalnızca Manchester City ve Liverpool arasında devam ediyor.

Tiki Taka Gegenpressing’e Karşı
Tiki taka, Pep Guardiola’nın; gegenpressing ile Jürgen Klopp’un zirveye çıkardığı oyun anlayışları. Tiki taka ile amaçlanan şey kısa, çabuk paslaşmalar ve verkaçlarla topa fazla sahip olup isabetli pas yüzdesiyle oynamak ve gole gitmek. Gegenpressing ise topun kaybedildiği yerde yüksek ve şok pres uygulanarak topu geri kazanılması ve hızlı şekilde dikine paslarla rakip kaleye gidilmesi üzerine kurulu olan bir oyun felsefesi. Şok presle kazanılan topu rakibin dengesiz yakalanmasını da sağlıyor ve rakibin arkasında daha fazla açık bulabilmeye imkan veriyor.
Elbette tiki takanın Guardiola önderliğinde zirveye çıktığı Barcelona yıllarında Barcelona takımında top kaybettiğinde gegenpressingden örnekler sunuyor ve topu çok çabuk geri kazanmak için dar alanda şok ve yoğun presler uyguluyordu. Ancak tiki takanın temel prensibi çok az ve az top kaybıdır. Dolayısıyla zaten az kaybedilen toplar karşısında yapılan ani ve yoğun presi ayrıca gegengpressing olarak ele almak doğru olmayacaktır. Oysaki Liverpool’da Jürgen Klopp’un oynattığı oyundaki şok presler tamamen bir oyun kimliğidir ve dahası pres sonucunda kazanılan top ile hazırlık pası yapılmadan direkt olarak hücuma başlanılması da bu oyun kimliğinin önemli bir parçasıdır.

Pep Guardiola ve Jütfen Klopp Bütçeleri
İki teknik adamın adeta zirveye çıkardığı bu iki oyun anlayışı başka takımlarca da çok kez taklit edilmeye çalışıldı, örnek alıp uygulanmak istendi ama bu iki adam kadar başarılı olan teknik direktör henüz ortaya çıkmadı. Elbette ki bu iki adamın muazzam bütçelerle çalıştıkları bir gerçek ama unutmamak gerekiyor ki Pep Guardiola önce Barcelona sonra Bayern Münih ve en son olarak da Manchester City ile aynı kusursuz oyunu yaratıp üstün başarılar elde etti. Evet, elinde müthiş bütçelerle kurulu müthiş takımlar vardı ancak Guardiola sonrasında Barcelona ya da Bayern Münih yine benzer bütçelerle aynı oyunu oynayamazken Guardiola öncesi Manchester City de yine astronomik bütçelerle kurulu takımlara rağmen böyle bir oyun oynayamıyordu.
Aynı şey kesinlikle Jürgen Klopp için de geçerli. Bugün Premier Lig şampiyonluğu yaşamış Alman teknik adamın elbette bütçe konusunda eli çok güçlü ancak Jürgen Klopp, Alman takımı Borussia Dortmund ile de çok daha düşük bir bütçe ve imkanlara sahipken aynı oyunu oynatmayı başarmış ve muazzam başarılar elde etmişti.
Ortadaki başarıları ve zevkli oyunları bütçeler üzerinden açıklamak haksızlık olur, görünen o ki iki teknik adamın da hayalleri, bütçelerden daha büyük.